SOVYET,KIZIL ÇİN ÇEKİŞMESİNDE
DOĞU TÜRKİSTAN
M.EMİN BUĞRA
Türkistan tarihine damgasını vurmuş büyük
devlet adamı M.Emin Buğra siyasi,edebiyat alanında bugüne kadar bir çok eserini
GÖKBAYRAK dergisi olarak okuyucularımızla paylaştık, yaptığımız araştırmalar
sonucu daha bir çok eserlerinin unutulduğunun farkındayız. GÖKBAYRAK dergisi
olarak bu unutulan eserleri siz değerli Doğu Türkistan dostları ile paylaşmak
istedik,yıllarca önce yazılan bu eser sanki bugün gelişmekte olan olaylardan
bahsetmektedir.
Vefatının 4i.yıhnda GÖKBAYRAK
dergisi ailesi olarak bu kutsal dava daha emin
ellerde daha ileriye gitmekte
olduğunu vurgular,
Sovyet Rusya ile Kızıl Çin
arasındaki gerginlik şu günlerde son haddine varmışa benziyor.Eylül ayının ilk
haftasında Çin Komünist partisinin resmi organları olan Halk gazetesi ve Kızıl
bayrak dergisinde yayınlanan ve Pekin radyosunda beş akşama bölünerek okunan
yirmi bin kelimelik çok sert yazı dünyanın dikkatini çekmiştir.
Buna cevap olarak Sovyet hükümeti
bülteninde yayınlanan onbeşbin kelimelik yazı yirmi ve yirmi bir Eylül
akşamları Moskova radyosunda okunmuştur.
Birbirini düşmanca suçlayan bu yazılardaki ideolojik çekişmelere ait kısımlar dünyaca bilinen karşılıklı ithamların daha sert şekillerinden ibarettir. Dünya basınında nispeten yeni bir konu olarak kabul edilen ve üzerinde önemle durulmakta olan husus ise Sovyet ve Çin arasındaki toprak kavgasına ait olanıdır. Bu kavganın ağırlık merkezini Doğu Türkistan teşkil etmektedir. Biz Doğu Türkistan hürriyet mücadelecisi olarak bu emperyalist kavganın iç yüzünü açıklamayı bir mili, vazife sayıyoruz. Evvela her iki yazıda yer alan bu konudaki kısımları özet olarak gözden geçirelim.
Çin yazısında:
1 Nisan. Mayıs 1962'de Doğu Türkistan'ın İli vilayetinde Çin'e
karşı vuku bulan ayaklanmanın Rus kışkırtması ile meydana gelmiş olduğu iddia edilmektedir.
Çin ordusu
Tarafından bastırılan bu
ayaklanmanın binlerce sorumlusunun Sovyetler birliğine sığındığı ve bunları
geri isteyen Çin protestolarının Sovyetlerce red edildiğinden şikâyet
edilmektedir.
2 1881'den bu yana iki devlet arasında Doğu Türkistan' la ilgili
akdedilen antlaşmaların Rus baskısı altında imzalandığı ileri sürülmektedir.
3 Doğu Türkistan'a bitişik olan Batı Türkistan topraklarından 500
bin mil kare genişliğinde ve 10 milyondan fazla nüfuzu olan bir bölgenin
eskiden Çin toprağı olduğu iddia edilmekte ve geri verilmesini
istenmektedir.(Not:1954 senesinde Kızıl Çin tarafından çizilen haritaya göre
Çin'in istediği bu topraklar Kuzeyde Balkaş gölü,Batıda Sir derya ve Güneyde
Pamir ile çevrili olup Kazakistan'ın güney doğu kısmını .Kırgızistan'ın
hepsini,Özbekistan ve Tacikistan'ın Doğu kısımlarını kapsamaktadır .Taşkent,
Özkent ,Furunze, Alma'ata ve tokmak gibi büyük şehirler bu bölgededir.
Sovyet yazısında:
1 Çin idarecilerinin Sovyet topraklarına karşı güttükleri düşmanca
emellerini perdelemek üzere Sovyetler Birliğine karşı .iftiraya yeltendikleri
ileri sürülmektedir.
2 Kızıl Çin'in askeri ve milis birlikleri tarafından 1500
mil uzunluğundaki hudut
boyunca Sovyet topraklarına son
üç yıl içerisinde beş bin defadan fazla tecavüz vuku bulduğu ve bu arada birkaç
ıssız yeri işgal etmeye yeltendiği ileri sürülmektedir.
3 Doğu Türkistan halkına karşı Çin idarecileri tarafından çok ağır
baskı yapıldığını ve dolayısıyla bu halkın ayaklanmağa ve bazısının da
Sovyetler birliği topraklarına sığınmağa mecbur kaldıkları belirtilmekte ve bu
mültecilerin ölüme teslim edilmesine Sovyet halkının razı olamayacağı
bildirilmektedir.
4 Çin idarecilerinin bencil ve emperyalist hedefler güden sahte
ihtilalciler olduğu belirtilmekte ve düşmanca hareketlere devam ederlerse
Sovyet hükümetinin çok sert tedbirler alacağı ve atom devrindeki sert tedbirin
ne olacağı hatırlatılmaktadır.
Meselenin iç yüzü:
1 Doğu Türkistan 1.82
milyon kilometre kare yüzölçümünde bir ülke olup akar suyu olan veya yeterli
yağış alan bölgeleri son derece münbittir.her çeşit hububat,pamuk meyve ve
diğer ziraat mahsulleri bol yetişir. Hayvan yetiştirme sahası çok geniştir.Bu
bakımdan burasını Çinliler kendileri için,iskan bölgesi yapmak emelindedir.
2 Doğu Türkistan'da
Uranyum, volfram, petrol ve altın olmak üzere her türlü yer altı zenginliği
boldur.Bu bakımdan burasını kendi hakimiyetine almak ve hiç olmazsa iktisadi
kaynaklarını inhisarına almaktan Rusya vazgeçememektedir.
Kim ne derse desin,bu meselenin
iç yüzüne vakıf olanlar bilirler ki Çin Sovyet çatışmasının esas sebebini Doğu
Türkistan meselesi teşkil etmektedir.Açıklayalım :Kızıl Çin,Sovyetlerin
yardımına her bakımdan muhtaç durumda iken,Sovyet Rusya 14 Şubat 1954'de iki
devlet arasında imzalanan bir antlaşma ile Doğu Türkistan'ın ekonomik
kaynaklarını tekeline almıştı.Kızıl Çin kendini toparlamağa başladığı günden
beri bu durumdan kurtulmak için sinsi bir mücadeleye girmiştir.Nihayet hür
dünya muvacehesinde Komünist dayanışmasının bozulmamasını düşünen Sovyet Rusya
Uranyum madenleri ve laboratuarlarından başka Doğu Türkistan'daki bütün
imtiyazlarını 1955'te Çin'e devretmiştir.Fakat aradaki münasebet sert ve soğuk
bir devreye gitmiştir.Çinliler bir iki, yıl sonra Doğu Türkistan'daki Uranyum
madenlerini ve atom
laboratuarlarını ele geçirmek ve kendi başına atom bombası imal etmek
hareketine geçince Ruslar sert tepki göstermiş ve uzun bir müddet ayak diremiş
ise de 1959'da Urumçi yakınındaki bir laboratuarı Çin'e teslim etmiş,Rus atom
bilginlerini geri çekmiş ve nihayet 1960 Aralık ayında bu laboratuar sebebi
bilinmeyen bir infilak ile içindeki atom bilginleri ile beraber havaya
uçurulmuştur.Bu hadiseden sonra iki memleket arasındaki gerginlik açığa
vurulmuştur.
Doğu Türkistan Türkleri
tarafından Kızıl Çin'e karşı girişilen hürriyet savaşını bastırmak için ilk
zamanlarda Rusya Çin'e yardım ve müzaherette bulunmuştu.Sovyet topraklarına
iltica eden binlerce Doğu Türkistan'lıyı Çin'e iade ettiği de,maalesef ,vaki
olmuştur.Fakat 1957'den beri vuku bulan ayaklanmalar sonunda veya Çin
mezaliminden ve açlıktan kurtulmak maksadıyla Sovyetler birliğine iltica eden
Doğu Türkistanlıları Sovyet hükümeti iskan etmiş ve Çin'in iade talebini
reddetmiştir .gelen haberlere bakılırsa bu mültecilerin sayısı yüzbine
yaklaşıktır.
C.S.Monitör gazetesinin 29 Ağustos 1963 tarihli sayısındaki bir makaleye göre Kızıl Çin hükümeti Kuang Tung eyaletinde yüz bin kişilik bir orduyu Doğu Türkistan'a sevketmiştir.Bu birliklerin Doğu Türkistan ile Sovyetler birliği arasındaki hudut mıntıkasına yerleştirileceği tahmin olunmaktadır.Zaten öteden beri bu bölgede,bir yandan mülteci akınına mani olmak ve öte yandan da silahlı isyanları önlemek için kuvvetli Çin birlikleri bulunmakta idi.u yeni birlikler eskisini takviye etmek üzere yola çıkarılmışa benziyor. Sovyetler birliği hududundaki kuvvetini bu kadar büyük çapta takviye etmesi Çinlilerin durumdan ne kadar endişe duyduklarını ve o bölgedeki vaziyetin vahametini göstermektedir.
NOT: Doğu Türkistan 1882'de resmen Çin'in bir eyaleti olarak ilan
edildiğinde adı Sinkiang olarak değiştirilmişti."Sinkiang"Çin
sözlüğünde yeni ilhak edilen topraklar demektir.
Türk Kültürü Aylık Dergisi Sayı 14 Aralık 1963
- 1218 defa okundu.